22 Eylül 2016 Perşembe

dokunmatik ekran tamiri ve eski yazılar konusu

dokunmatik ekran tamiri ve eski yazılar konusu

dokunmatik ekran tamiri ve eski yazılar konusu İııscinlcirın mirıer<alierle ilk yeryüzünde ilk inscinlnr zamanında ’ insenUır keskin yüzlü parçalarçakmaktaşı gibi mineralleri silâh yap../ ha başka birçok işlerde kullanmışi^^^’ Madenler). İnsan yaşayışının gelişmer. neraller üzerindeki bilgiler de ilerlem/ tırmalar başlamıştır. Eski Yunanlı bi|;. toteles mineralleri «taşlar», «madenle-, ikiye ayırmıştı. Büyük Türk bilgini i-, na ise mineralleri dörde ayırır: Taşlar,-madenler, yanar taşlar.



Yeniçağ'da mineraller üzerinde b,r usullerle çalışıldı, mineraloji bilimi ; çıktı. dokunmatik ekran tamiri Bu bilime yardımı olan başlıca bit Fransız Rene Just Hauy ( 1743-1822),ь A. Gottlob VVerner ( 1750-1817) ileCb Samuel Weiss ( 1780-1 856 )dır. Hauy ilei kristallerin yapılarını, biçimlerini ba| lundukları kanunları, ortaya koymuş,'li" de minerallerin sınıflandırılmasını yapp' Minerolojl ikiye ayrılır: 1) Gene! loji; 2) Özel mineraloji. Genel minert: minerallerin genel özellikleri toplu ^ Özel mineralojide de her mineral ayrnf ■celenir. Mineralojinin faydalandığı 1^' bilimler, jeoloji,
mij.!erdir. Dünyamızın çekirdek kısmının eri' mış nikelle demirden meydana geldiğini bili yoruz. 3.500 km. yarıçapında olan bu «ağır küre» (barisfer) sıcaklığı dolayısiyle, dış kıs mına doğru genişlemek ister. Yeryüzü kabu ğunun zayıf yerlerinden bazan dışarı çıkar
hazan da dışarı çıkamıyarak yeryüzüne yakr
kısımlarda yayılan bu erimiş kitleye «mac ma» denir, Bir kısım mineraller magmada meydana gelir: Feldspatlar ve kuvars gibi. Bij minerallerin mağmadan meydana gelmesi şel-, lidir.
Bazı magmalarda bulunan uçucu elemank rm gazları, buharlar Tasladıkları mineralle başka mineral haline getirir. Bu da minera lerin «pnömatoliz» (soluk basıncı) yolu i oluşmasıdır. Kassiterit (kalay filizi), volfr mit, molibdenit, beril, arsenopirit gibi min railer bu yoldan meydana gelmiştir.
Bazı mineraller de suların yardımiyle d garlar. Suların sıcaklığı içinde çözünmüş b lunan tuzlar, karbon dioksit bazı mineralle başka mineral haline koyar. Bu yola örne olarak baryum filizi olan «barit» gösterileh lir. Barit baryum klorürlü sub''“~
karşılaşması sonucu mcv^--Baryum süitat bileşiğinde olan barit kalıiNcn^ -ka siyum klorür, sularda çöcünerck bulun duğu yerden ayrılır.
Bazı mineraller de canlı organizmalar var-dımiyle meydana gelmiştir. «Biyojcn teşek külü» denilen bu minerallere örnek olarak mercan gösterilir. Yeryüzündeki minerallerin bir kısmı da çeşitli tabiat olayları sonucu doğ muştur. Sıcaklığın, soğukluğun, suyun, rüzgâ rın, bitkilerin etkisiyle, taşlar yarılır, parçalanır, ufalanır. Yoğunluklarına göre birbirlerinden ayrılırlar, başka yerlerde tekrar birikirler.
Mineraller kimyasal formüllerine göre 9'a ayrılır;
1— Elemanlar; Elmas, grafit, kükürt, altın, gümüş, civa vs.
2— Sülfürler ve benzerleri; Realgar (arsenik filizi), molibdenit (molibden filizi), galenit (kurşun filizi), pirit (demir filizi) vs.
3— Haloidler: Kaya tuzu, silvin (potasyum filizi), koriyolit (alüminyum filizi)
4— Oksit ve hidroksitler :Kuprit (bakır filizi), buz (su), magnetit (demir filizi), kro-mit (krom filizi), korindon (alüminyum fi lizi), hematit (demir filizi), kuvars (silisyum filizi), kassiteri (kalay filizi) vs.
5— Karbonatlar, boratlar, nitratlar; Kalsit (kalsiyum filizi), magnezit (manno^»..—
rından başka daha birtakım tızı^^v.., sal özeUiklerİnin de bilinmesi gerekir.*
Minerallerin Özellikleri
Fiziksel Özellikler. — Bu Özelliklerin başında yoğunluk gelir. Her mineralin kendine göre bir yoğunluğu vardır. Meselâ galenitin yoğunluğu 7,4-7,6'dır, hiçbir zaman bunun altında, ya da üstünde olamaz.
Minerallerin dış etkilere karşı koyabilmeleri, yani «esnek» ya da «kırılgan» olmaları ayrı bir özelliktir. Önemli özelliklerinden biri de sertlikleridir. Minerallerin sertliklerinin tahminî olarak bulunmasında Mohs'un «sertlik cetveli»nden faydalanılır. Bu cetvelde, 10 mineral sertliği tosbit edilerek sertlik 10 dereceye ayrılmış, 1 no. en yumuşak, 10 no. en sert olarak gösterilmiştir. Cetvelde her mineral kendinden öncekini çizer, kendinden sonra gelen tarafından çizilir.
Minerallerin ışığı kırma, yansıtma gibi optik özellikleri de önemlidir. Kendilerine özel cilalan vardır. Bunlar «metal cila», «elmas cila», «cam cila», «sedef cila», «ipek cila» gibi adlar alır, Isı ve elektrik iletgenlikleri de minerallerin başlıca özelliklerinden bindir Kimyasal Özellikler. — Minerallerin suda çözünmesi, ya da çözünmemesi, asitlerin etkisi, ısı etkisi, bazı kimyasal maddelerle meydana getirdikleri çeşitli görünüşte bileşikler kimyasal özelliklerini meydana getirir. Bazı minerallerde radyoaktif özellik de bulunur. Bu elemanlar radyoaktif ışıma
biatin, yaşaması, gelişmesi için cansız tabiata ihtiyacı vardır. ipad ekran servisi Cansız tabiatın çeşitli tuz'an canlılar tarafından alınarak hayat oiaylann-da kullanılır. Mineraller genel olarak yapılarına göre .^ikiye ayrılır: 1 ) Kristal yapılı mineraller; 2) Kristal yapılı olmıyan «amorf» mineraller.
Kristal yapılı mineraller tabiatta pek çoktur. Kristal yapılar da çok çeşitli özeiMk“er gösterir. «Kristal» kelimesi Eski Yunanca'da «buz» anlamına gelen «kristalos»tan alınmıştır, Kuvars mineralinin bir cinsi olan necef taşı (dağ kristali) buza benzediği için, uzun zaman soğukta kalmış, erimez hale germiş buz sanılmıştı. Buzun özelliği öğrenildikten sonra da bu ad değiştirilmemiş, genel olarak bütün bu yapıda olan cisimler için kullanıl-mıştır.
Minarellerin tanınmasında kristal yapılarından başka daha birtakım fiziksel, kimyasal .özelliklerinin de bilinmesi gerekir.'
Minerallerin Özellikleri
Fiziksel Özellikler. — Bu özelliklerin başında yoğunluk gelir. Her mineralin kendine göre bir yoğunluğu vardır. Meselâ galeniti.
Ortaçacj'dn ya/ma kitapların lu«lum l)aş arındaki ilk harfler «minium» denilen ma-ien kırmızısı (sülüğen) ile İH)yani|a süs-endiği için kelime oradan kalmadır. Kitapları üslemek için yapılan resimlere de sonradan »u ad verilmiştir.
Minyatür resminin kendine göre özellikleri ardır. Figürleri birbirini kapatmıynrak şekilde dizmek, geride kalanları kâ^jıdın yukarı arafına çizerek göstermek, İnsanların iriliği-li önemlerine göre tayin etmek, manzarada jzaklığı ne renk, ne boy nispeti yönünden >elirtmemek, teferruatı kılıkılına belli etnıek kaş, kirpik, kürk gibi şeylerin tüylerini te-;er teker boyamak), renkleri ışık-gölge etkisi ıramadan dümdüz sürmek bu özelliklerin baş-ıcalarıdır.
Minyatür sanatı, batıdan çok doğuda geliş-niştir. Batıda hemen yalnız kitap resimleme-inde kalmıştır, çünkü, kiliselerde duvar re-imleri, tablolar İstenilen ölçüde yapılabiliyor-lu. Doğuda ise dinî resim yapılamadığı için ninyatür, her çeşit resim ihtiyacım karşılı-^acak bir gelişmeye kavuşmuştur.
Minyatür nasıl yapılır?
HAYAT ansiklopedisi
kutlanan bir bayram daha vardır. Bu, flüt çalgıcılarının bayramıydı. Romalılar Minerva' nın, Athena gibi, bir müzik tanrıçası da olduğuna, flütü icat ettiğine inanırlardı.
MINGLI GİRAY I. (? - 1514)
Kırım hanlarının 7.'sidir, en ünlülerinden-dir. I. Hacı Giray'ın ortanca oğludur. Ağabeyleri Haydar Giray Han'la Nijr-i Devlet Giray Han'dan sonra han oldu. 3 kere tahta geçti, böylece 44 yıl tahtta kaldı. Kırım tarihinde en uzun saltanat süren odur.
Mingli Giray Han, ilk saltanatında bağımsız hükümdardı. İkinci saltanatında, 1475'te Kırım, Türkiye'ye tâbi olduğu için, bu durumunu kaybetti. Kızı Hafsa Hatun'u Yavuz'la evlendirdi, bu kudretli padişahın kaynatası oldu. Bu evlenmeden Kanunî Sultan Süleyman doğmuştur. Yavuz, tahtı ele geçirmek için Kırım'a gidince, ipad ekran servisi Mingli Giray'dan geniş ölçüde himaye gördü.
Kırım hanları bu hükümdardan yürümüştür. Mingli Giray'ın oğullarından 4'ü han olmuştur: I. Mehmet Giray (saltanatı 1514 -1523), I. Saadet Giray (saltanatı 1524 -1532), I. Islâm Giray (s. 1532), 1. Sahip Giray (s. 1532-1551 ). Bunların hepsi Kanu-nî'nin dayılarıdır.
ta, batısında Kuzey Dakota ile çevrilidir. Yüzölçümü: 219,317 krn''
Nüfusu- 3,472.000 Başkenti: Saint Paul-Minneapolis Minnesota A.B.D.'nin en kuzey bölgesidir. 500 m.'den yukarı yükseklik göstermiyen bir ovadır. Yalnız Mississippi nehrinin doğduğu tepe 512 m.'dir. Bu nehir, VVisconsin'le sınır çizer. Yıllık yağış ortalaması 75 sm.'dir. Isı ortalaması kışın —9°, yazın 23°'dir. Mevsimler arasında ısı farkı büyüktür. Tipik bitki örtüsü karışık ormanlar, batıda çayırlardır. Superior Gölü'nün çevresi ormanlarla kaplıdır. Ülkede sığır, domuz beslenir, avcılık yapılır. Arpa, yulaf, buğday, çavdar, patates ekilir. Demir çıkarılır. Birçok endüstri gelişmiş durumdadır.
Minnesota, nüfus bakımından A.B.D. arasında IS.'dir. Km^'ye 16 kişi düşer. 1858'de A.B.D.'ne üye olmuştur. Adı «Minn.» olarak kısaltılır. «Kuzeybatı Devletleri» arasında sayılır,
Minnesota'nm başkenti ve en büyük şehri, Saint Paul-Minneapolis, Mississippi üzerinde kurulmuş ikiz şehirdir. Nehrin doğu kıyısında kalanına «Minneapolis» denir; A.B.D.'nin 13, şehridir. Nüfusu 1.300.000'i aşmıştır. Bundan sonra gelen Duluth 325.000 nüfusludur. MinneapoJis'te 1869'da kurulmuş bir üniversite vardır; burada 5.640 öğretmen.
гпииуп |..ulnl.lıHniım !• ruinalnt m<hk| sır bâ* İÜ (,'3/ülrmr’mr.ıİl,
MInynHitün
Sofi Hf ЛII ınnlfiı, 1и1пу.||Ги (ili Ыг Ortn Лв» yn, hir I ürk '.nibilı olılıitiumı orlnya koymuştur. Cin'flo (İn minynüifOn f|i’llşmHîi, Uygur nnkknşl.ırımn or/ıy.ı (jo^niflnriyle başladığı gibi İran'a d.ı (|Idı>n bu snııntçılnr, kendi damgalarım o ülkonin miııyntOrlerine vurdular.
En ünlü minyatürcü diye tanınan Mâni (bu kelime de aslında "nakkaş" demektir). XII. yüzyılda yaşamıştı. Ancak, Türk ve Uygur nakkaşları, İslâm ülkelerine gelip çalıştıkları zaman eserlerini daima Arapça takma adla İmzaladıklarından, hayatları hakkında da özel bilgi edilemiyenler, hep Iranlı veya Arap sanılmıştır. Nitekim, İran'da minyatür sanatının gelişmesi Türklerin başta bulundukları, hükümdarların Türk oldukları devirleçe ras* lıyor
Orada başarı kazanmış minyatürcülej de hep Belh, Horasan, ipad ekran servisi Buhara gibi Tür^ şehirlerinden gelmiş kimselerdir. Bu şehirle) ise, Türk nakkaşlariyle tanınmıştır. İran'dı yetişmiş ünlü Türk minyatürcüleri arası>) da en başta değeri dünyaca kabul edilmi
OsmanlI Sarayı teşkilâtında bir ryı,. adıdır. «Emîr-I âhûr» (ahırbeyi)nin mışıdır,
«Istabl-ı âmire» denen saray ahırlan., büyük komutanı «Mîrâhûr-i Kebîr» * İmrahor) denen subaydı. Rütbesi sancj yi (tümgeneral) ile eşitti; terfi-edip dan çıkınca beylerbeyi (orgeneral) ok Saray ahırları büyük bir teşkilâttı. Zanun man buraya bağlı subayların, seyislerini; sı 2.000'i bulmuştur.
İstabl-ı âmire'nin en önemli bölümü,f yonlar değerinde, yeryüzünün en güzel, cereli koşu ve binek hayvanlarının bub ğu kısımlardı. Topkapı Sarayı'ndan başka. raylardaki ahırlar, gene bu teşkilâta balı Topkapı Sarayı'nda «raht-ı hümâyûn» de özel hâzinede, pek değerli taşlarla süslür lerce koşum takımı vardı
Mirabeau, doğuştan kişizade olduğu halde fikirleri bakımından halkçı ve demokrattı. 1789'da, Asiller Meclisi onu kişizadelikten çıkardı. Aix ve Marsilya şehirleri, Mirabeau'yu Eta
cü. İtalya'da da çalışmış olan Nakkaş Sinan, öğrencisi BursalI Ahmet bu devrin tanınmış minyatürcüleridir.
Kanunî devrinde daha da gelişen sanat kolunda Nigârî (Haydar Reis), «Hünernâme»yi, III. Murat'ın oğlunun sünnet düğününü anlatmak üzere yazılmış «Sûrnâme»yi 427 resimle süsliyen Nakkaş Osman bu devrin yetiştirdiği değerlerdendir. XVII. yüzyılda Nakşî (Ahmet Mustafa), XVIII. yüzyılda Levnî (Edirneli Abdülcelil Çelebi) çökmeye yüztutan sanata yeni hamleler kazandırdılar (Bk. Levnî). XIX. yüzyılda ise, Batı tarzı yağlıboya resim hareketi başladığından minyatürcülük iyice söndü. Türk minyatürlerinin en güzel örnekleri bugün Topkapı Sarayı Müzesi, Üniversite ve Fâtih Millet kitaplıkları gibi kütüpaneleri-nizle Paris Millî Kitaplığı, İngiltere Müzesi [British Museum) gibi dünyanın büyük müze fe kitaplıklarında saklanmaktadır.
Bibliyografya. — Bu konuda Türkçe eserlerin başlıcaîan:ipad ekran servisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder